Enerji dönüşümünün sürdürülebilir olması için adil, eşit ve toplumsal cinsiyet açısından adaletli olması gerekir. Başka bir deyişle, enerji dönüşümü sadece fosil yakıtların yenilenebilir altyapıyla değiştirilmesi için yapılan bir “yenileme” çalışması değil, aynı zamanda enerji hizmetlerine erişimi olmayan insanlara bu hizmetleri sağlamak için büyük bir “genişletme” çalışması olmalıdır. Enerji dönüşümü sürecinde eşitliği sağlamak, topluluklara modern enerjiye erişim sağlamayı ve ülkelerin kendi yenilenebilir enerji sistemlerini inşa etmeleri için enerji dönüşüm minerallerine erişmelerini garanti altına almayı gerektirir.
Bu ilkeler uygulandığında, enerji dönüşümü sadece teknolojik bir değişim değil, aynı zamanda adaletin ve kapsayıcılığın ön planda olduğu küresel bir dönüşüm olacaktır. Bu dönüşümün yaratacağı değer zincirinin temelinde insan hakları, biyoçeşitliliği koruma, fayda paylaşımı, yatırım, finans ve ticarette adalet, şeffaflık, hesap verebilirlik ve tüm paydaşların işbirliği yer alacaktır.
Dünyanın sürdürülebilir, güvenli, uygun fiyatlı ve karbon ayak izi düşük bir enerji sistemine ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Dünyanın ve ülkemizin enerji ihtiyacını karşılarken iklim kriziyle mücadele etmek için emisyonların azaltılması, günümüzün en büyük zorluğu olmaya devam ediyor. Bugün, ülkemizin enerji güvenliği ve uygun maliyetli enerji sistemi için yaptığımız yatırımları, geleceğin sürdürülebilir ve yenilikçi enerji sistemlerine yönlendirerek güvenilir ve adil bir enerji dönüşümünde önemli bir rol alacağımıza inanıyoruz.
Ruzy Yenilenebilir Enerji olarak bu inançla, küresel enerji dönüşümü ve daha düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş sürecindeki üstleneceğimiz rolü yeni dönemdeki stratejimizde belirleyici bir unsur olarak görüyoruz.